(Buhari, Mevakiti’s-Salât: 5, Cihad: 1; Camiü's-Sağir-I, s. 81.)
Huzeyfe (r.a)’dan:
Allah Resulü (s.a.v)’in başına üzücü bir durum geldiği zaman namaz kılardı.
(Ebu Davud no: 1319)
Selamun aleyküm, Ramazan telaşesi biraz ara verdim bloga ama çok güzel olduğunu düşündüğüm kitaplarla döndüm :) Ramazana da çok uygun. Kitap Namaz Gönüllüleri Platformu yazarları tarafından oluşturulmuş ve bağımsız namaz hikayelerinden oluşuyor, kimi bizden, kimi tarihi, kimi hayalî... Ne tür olursa olsun insanın içini kıprdatan bi üslubu var. Esasen ben bu hikayelerin yazılmasına vesile olan tabloları ziyaret etmiştim ve lakin çocuktuk pek ilgimizi çekmemişti açıkçası ;) Ben lafı uzatmadan kitabı tavsiye edip geçeyim olur mu? Bu arada aşağıda sizi bir klip bekliyor
Ahmet: Ne çocukluğumu bildim, ne gençliğimi; ben yaptım!" dierek folaşırken, Hamdi: "Allah dilemeseydi şu sahip olduklarımıza erişemezdik." der, her fırsatta, hatta attığı her adımda şükrünü eda ederdi. Bu yüzden yüzleşmezdi abisiyle; yapanı bilir, "Sen yapmadın ben yaptım." demezdi hiç.
-Öyle abi. Sekülerizmin ürettiği ideal tip olup çıkmışsın kardeş sen. Din, lazım olunca cebimizden çıkarıp kullanacağımız bir anahtarlık değildir. Sana şah damarından yakın olan Allah'ı bir cebe bir rafa hatta ulaşılması zor bodrum katlarına çatıya sandığa kaldırman isteniliyor sonra da elhamdülillah Müslüman'ım demen gerekiyor. E işte istedikleri de bu. Sen seküler beyinlerin uzattığı oltaya gelmişsin. İnandığın gibi yaşamana izin vermiyorlar, yaşadığın gibi inanmaya başlayasın diye! Bence sen de geç kalmadan silkelen oğlum, silkelen!
-Hac anne gökyüzüne de bakmazlar mı? Güneşin yerini aya bırakışını, gökyüzünün yıldızlarla doluşunu da mı görmezler?
-Ah yavrum bu ülkenin acı hikayesi de zaten oradan başlamıyor mu? İnsanoğlunun kainatla bağını kopararak ibretlerdden uzaklaştırdılar önce. Sonra kalplerindeki imanı ihlası tefekkürü tevekkülü çaldılar ya zaten...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder