Okumayı ve düşünmeyi seven bir öğrenciden...
8 Temmuz 2014 Salı
Çare İçin Çağrı...
Dünya'daki en çaresiz cümlelerdendir "Ben senin için bu kadar uğraşıyorum, sen ise hala..." Nasıl da öfke dolu gibi duruyor. Halbuki dikkatli bakan biri öfkenin gerçek bir duygudan öte bir kalkan, ruhu saran bir dikenli tel olduğunu görür. Öfkenin %99'u çaresizlikten doğar zira. Düşünün hakkını arayabileceğini düşünen bir işçi patronuna öfkelenir mi? Çocuğuyla nasıl baş edeceğini bilen ebeveyn yavrusuna bağırır mı? Öfke dikenli teldir. Çevresindekileri uzak tutarken aslında narin olan ruhu korur kendince, tamir edecek zaman tanımak için ona. Öfke çaresizliktendir ve bu çaresizliğin ilacı kulun acizliğini bilmesidir. Nasıl da yakın kavramlar... Yanlış... Acziyet süreklilik arz eder bir kez, aciz olan sığınır, aciz olan korunma diler. Çaresizlik olay sonucu ortaya çıkar ve kalıcılık halinde zaten intihar düşüncesini doğurur. Acziyeti evvelden bilmek kişiyi olaylar karşısında paniklemekten koruması bir yana kişiyi dikenli teller örmekten de alıkoyar. Birisine, Rabbine sığınan ve ondan koruma dileyen niye kendi koruma oluşturmaya kalkışsın ki? Kaldı ki acziyeti o dikenli tellerin de kişiyi korumayacağının bilgisini de gerektirir...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder